Sosyal Medya

Güncel

Halep’in intikamı çok acı olacaktır - İBRAHİM KARAGÜL

Yüzzlerce yıl sürecek acı, yüzlerce yıl sürecek öfke biriktirdik biz. Ülkelerimiz için, milletimiz için, şehirlerimiz için, aşağılanan değerlerimiz için, kadınlarımız için, çocuklarımız için çok ağır bedeller ödedik.



CoÄŸrafyamız talan edilirken, ÅŸehirlerimiz harabeye döndürülürken, insanlarımızın üzerine ateÅŸ yaÄŸarken, sivil katliamların her çeÅŸidine tanık olurken bize susmayı, ağır baÅŸlı olmayı, soÄŸukkanlı olmayı öğretenlere, yumuÅŸak huylu olmayı önerenlere söyleyecek çok sözümüz var. 
Daha kötüsü, daha çirkini, daha alçakçası varmış…
Irak'ta Ebu Gureyb yaşanırken, Afganistan'da Bağram yaşanırken, Kunduz'da binlerce insan vagonlarda boğulurken daha fazlası olamaz demiştik. Bundan daha kötüsü, daha çirkini, daha ötesi olamaz demiştik.
Ä°badet aÅŸkıyla iÅŸkence yapanları gördüğümüzde, dünya genelinde esir ticaretine tanık olduÄŸumuzda, yeryüzünün her köşesinde kurulan gizli iÅŸkence merkezlerini sorguladığımızda dünyanın sonunun geldiÄŸini düşündük. 
“Ä°nsan ırkı daha fazla alçalmaz herhalde” dedik. Bir coÄŸrafyanın, bir dinin mensuplarının böylesine yıkıma, saldırıya, talana uÄŸramasının gelip geçici olduÄŸunu düşündük. “Biter” dedik. “Bunun da sonu gelir” dedik. “Dünya yine kendi yoluna devam eder, politikalar rayına oturur” dedik. 
Halep bu çağın öfkesi olacak..
Suriye'yi görmemiÅŸtik o zamanlar. Bilmiyorduk. Daha fazlası olabileceÄŸini tahmin etmiyorduk. Halep'i düşünmemiÅŸtik. Terör örgütlerinden devletlere, çetelerden mezhep savaşçılarına kadar hepsinin bir olup bir ÅŸehir üzerine bu kadar gideceÄŸini, o ÅŸehirden böylesine intikam alacağını, o ÅŸehrin sakinlerine bu kadar ağır katliam uygulayacağını, cehennemi yeryüzüne taşıyacağını bilmiyorduk. Onları hangi iradenin bir araya getirebileceÄŸini ve böylesine bir saldırı için seferber edebileceÄŸini anlayabilecek durumda deÄŸildik. 
Bu nasıl bir kindi, nasıl bir insanlıktan çıkıştı.. O çocuk bedenlerinin, o acısını tarif edemediÄŸimiz anaların-babaların, o çaresizlerin, kimsesizlerin kısık seslerinin ömrümüz boyunca zihnimizde yankılanacağını, kalbimizi kanatacağını bilmiyorduk. Ölmek üzere olan çocuÄŸuna büyük bir metanetle, acısını içine gömerek, gizlemeye çalışarak son nefesinde kelimeyi ÅŸehadet getirtmeye çalışan annenin, onun gibi sayısız Halepli annenin evlat acısının bu çağın öfkesi olacağını düşünememiÅŸtik. 
Esed'i, Rus'u, PKK'lısı, Hizbullah'ı ve İran'ı..
Esed'i, Rus'u, PKK'lısı, Hizbullah'ı, Ä°ran'ı… her birlikte bu kadim ÅŸehri yerle bir ediyor ÅŸimdi. Hep birlikte bu ÅŸehrin insanlarını diri diri topraÄŸa gömüyor ÅŸimdi. Hizbullah'la PKK'yı, Ä°ran'la ABD'lileri aynı cephede buluÅŸturan düşünce nedir, öfke nedir, intikam hırsı nedir? Hangi tarihi hesap görülüyor? 
Washington ile Tahran'ı, Moskova ile Brüksel'i konu Halep olunca, Suriye olunca, Müslüman olunca, bizim coğrafya olunca bir araya getiren inanç, ahlaksızlık, ilkesizlik, utanmazlık nedir?
Roma yok oldu, Moğol yok oldu, Halep yaşıyor!
Halep binlerce yıllık bir ÅŸehir. Kendisine saldıran ülkelerin çoÄŸundan daha yaÅŸlı, çoÄŸundan daha bilge, çoÄŸundan daha güçlü bir ÅŸehir. Åžehitler verse de, çocuklarını kurban etse de, o ülkelerden, o rejimlerden, o istilacı güçlerden, o ahlaksızlardan çok daha uzun ömürlü olacak, yaÅŸayacak ve intikamını bu ülkelerden almayı bilecektir. Bunu biliyoruz. Çünkü bütün ÅŸehirler intikamını er ya da geç almıştır. 
CoÄŸrafyamızın bütün ÅŸehirleri imparatorlukları, devletleri, sistemleri topraÄŸa gömmeyi, onları tarihten silmeyi bilmiÅŸ ÅŸehirlerdir. Roma yok oldu, MoÄŸol yok oldu, Haçlılar yok oldu ama bu ÅŸehirler hep ayaktadır, yaÅŸamaktadır ve yaÅŸayacaktır. Yıkımları atlatmış, katliamların üstesinden gelmiÅŸ, yeni nesiller, kuÅŸaklar yetiÅŸtirmiÅŸ, kendini yaÅŸatmayı bilmiÅŸtir ama hafızasını asla kaybetmemiÅŸtir. Ä°ntikamını da hiç unutmamıştır. 
Bu yüzden Halep, bugünün Roma'sından da, bugünün MoÄŸolları haline gelen Fars Ä°mparatorluÄŸu'ndan da intikamını almayı bilecektir. O çocuk bedenlerin hesabını sormayı bilecektir. 
Çok daha geniş haritalar çizilecek
Bu acı, bu öfke dinmeyecek, daha da büyüyecek, biliyoruz. Bugün Halep'e yaÅŸattıklarını yarın Åžam'a, Kahire'ye, Tahran'a, Ä°stanbul'a da yaÅŸatmayı planlıyorlar, biliyoruz. Bu coÄŸrafyada sadece devletleri, ülkeleri, milletleri deÄŸil, ÅŸehirleri de yok etmeyi planlıyorlar, biliyoruz. Atlantik'ten Pasifik'e uzanan kuÅŸakta taÅŸ üstüne taÅŸ bırakmak istemiyorlar, biliyoruz. 
Ama dedim ya, ülkeler olmasa bile ÅŸehirlere dokunmayacaklardı. Ãœlkeler yıkılır, dağılır, yeniden kurulur. Haritalar sürekli deÄŸiÅŸir ama ÅŸehirlerin adresleri, yerleri hiçbir zaman deÄŸiÅŸmez. Kadim olan onlardır. Siyasi tarih onlar etrafında ÅŸekillenir. Ä°ntikam alacak olan da, yeniden kurucu olan da onlar olacaktır. 
Bizi ne kadar şehir devletlerine mahkum etmeye çalışsalar da, ülkeleri liflerine ayırıp dar şehir kantonları kurmayı planlasalar da o şehirler buna razı gelmeyecek, bir ağ gibi coğrafyayı saracak, görünmez sinir ağlarıyla kendi halkalarını örecek, coğrafyayı yeniden ayağa kaldıracak, belki çok daha geniş haritalar çizecektir.
Önlerine atılanları kapışıyorlar!
Halep'i kimler vuruyor, kimler yok ediyor bir bakın! Åžam rejimi, Rusya, ABD ve uzantıları, Ä°ran, bu ülkelere baÄŸlı terör örgütleri, bu ülkeler tarafından yönetilen PKK, Ä°srail'e savaÅŸtığını iddia eden Hizbullah, Tahran tarafından HaÅŸdi Åžabi gangsterleri ve diÄŸer katiller sürüsü… Bu nasıl bir ittifak, nasıl bir ortak amaç? Bölge ülkelerinin, coÄŸrafyamıza saldıran küresel istilacıların gölgesi altında ihaleler kovalamalarından, önlerine atılan paylara saldırmalarından daha aÅŸağılayıcı ne olabilir?
Suriye meselesi biter bitmez baÅŸka ülkelere gelecek sıra. O zaman belki Halep'in yaÅŸadıklarından daha da beterini göreceÄŸiz. Ä°ran'a bakıyorum. Demografisine, zayıf noktalarına bakıyorum. Kendi istatistik kurumunun yayınladığı etnik dağılımına bakıyorum. Fars nüfusu genel nüfus içinde azınlık durumunda. 
Sıra İran'a da gelecek, bunu bilmiyorlar mı?
Azeri Türkleri, ve diğer Türkmenler ile birlikte Kürtleri, Arapları, Belucileri ve diğer etnik grupları topladığınızda ortada İran diye bir şey kalmıyor. Suriye'den çok daha vahim durumda. Şiilik propagandasıyla bilinen anlamda Fars emperyalizmine yönelen İran, coğrafyayı talan eden, mahveden, ağır insanlık cürümleri işleyen ülke durumunda.
Bilmiyor mu ki, sıranın kendine de geleceğini?! Bugünkü saldırganlığının kendini kurtaramayacağını?! Bu zaaf alanının kaşınmayacağını mı sanıyor Tahran yönetimi? Batı'nın elinde böyle bir plan olduğunu bilmiyor mu?
CoÄŸrafyanın tarihine, dünyanın tarihine bir baksınlar. Bunun için sadece Ä°ran'ın siyasi tarihine bile baksalar yetecektir. Adeta bir Haçlı saldırganlığı ile coÄŸrafyaya yönelen Tahran yönetiminin, Suriye'den sonraki hedefinin Basra Körfezi ülkeleri, Suudi Arabistan olduÄŸunu biliyoruz. 
Mekke'ye gidecek tanklar Tahran'ı koruyabilecek mi?
Ama Ä°ran'ın Mekke'ye sürmeyi planladığı tanklarını, Tahran'ı korumak için mevzilendirmek zorunda kalabileceÄŸi de düşünülmelidir. Bir tür akıl tutulması yaÅŸayan Ä°ran yönetimi bunu düşünmelidir. Devrim'den bu yana direnmesi bu yeni tehdide karşı onu ayakta tutmayabilir. Çünkü o zamanlar “tek başına bir Ä°ran sorunu” vardı. Åžimdi Batı dünyasının topyekun saldırısı söz konusu ve hesaplar çok daha büyük. 
CoÄŸrafyamızda hiçbir ülkenin kılına zarar gelsin istemiyoruz. Hiçbir ferdin, hiçbir ÅŸehrin zarar görmesini istemiyoruz. Ama Türkiye'ye karşı PKK'ya destek veren, onu kullanan Tahran yönetimi, BaÄŸdat'ı da kullanarak ülkemizi güneyden çevrelemeye çalışıyor. Bunu ABD'nin planı sanıyorduk biz, sonra baktık ki, Ä°ran ile ABD'nin planları örtüşüyor. Aynı plan için ABD ve Tahran, Hizbullah ve PKK'yı da seferber etmiÅŸ. 
O zaman İran'ın göz yaşını kim silecek?
Unutmayın, acı ve öfkenin tek adresi bölgeye gelen batılı istilacılar deÄŸil. Onlarla birlikte hareket eden terör örgütleri ile bölgedeki devletler de var. CoÄŸrafyamızı, tam da küresel istilacıların öngördüğü gibi, mezhep savaÅŸlarıyla yakıp yıkanlara duyulan korkunç bir öfke var. Yarın Halep'in başına gelenler onların da başına geldiÄŸinde kimse Ä°ran'ın yardımına koÅŸmayabilir, kimse gözyaÅŸlarını silmeyebilir. Müslüman dünyada bütün güvenilirliÄŸini yitirmesi, adeta bir yabancı güç haline gelmesi Ä°ran için çok ağır bir yenilgidir. 
Anlatmak istediÄŸim böyle bir acı, böyle bir öfke iÅŸte. 
Türkiye'ye sahip çıkın!
Bu yüzden Türkiye'ye sahip çıkın. Onu ayakta tutun. Ona sarılın. Bu Son Kale'yi korumaya alın. Anadolu devrilirse coÄŸrafyamız yüz yıl daha ayaÄŸa kalkamayacaktır. Sözünü edeceÄŸimiz bir coÄŸrafya olmayacaktır. 
Evet biz Halep'in yasını tutmaya, onunla aynı acıyı hissetmeye devam edeceğiz. Ama belki yüz yıl sürecek bir öfkeyi de biriktirdiğimizi kimse yabana atmasın!
 
iBRAHİM KARAGÜ YENİ ŞAFAK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.